Dünyaca tanınan iş adamı Hüseyin Özer(67)50 yıl sonra ziyaret ettiği memleketi Tokat'ta gözyaşlarına boğuldu.
İngiltere'nin Başkenti Londra'da Sofra restoranlar zincirinin sahibi olan Türk işadamı 66 yaşındaki Hüseyin Özer ziyareti öncesi çok heyecanlıydı. Hemşehrileri Özer'i coşkuyla kucakladılar
DEĞNEKLERLE KEÇİLERİ OTLATTI
Karlı ve soğuk bir kış günü doğup büyüdüğü mahalleyi, akrabalarını ve yaşadıklarını anlatan Özer, öncelikle annesinin kabrini ziyaret etti. Annesinin mezarı başında dualar okuyan meşhur işadamı, daha sonra tıpkı çocukluk yıllarındaki gibi değnekle keçileri otlattı. Bir elinde değnekle keçileri otlatan Özer'in mutluluğu gözlerinden okundu.
"KEÇİLER BANA YAŞAMI ÖĞRETTİ"
Yıllar evvel keçi çobanlığı yaptığı aynı yerde keçileri görünce eline değneğini alarak keçilerin arkasından koşan Özer, "Keçiler bana hayatı, yoktan mevcut etmeyi öğretti. Hayatı ben onlardan öğrendim, onlar benim en yakın arkadaşlarımdı" diye konuştu.
Anne ve babasının küçükken ayrıldığını söyleyen Özer, çocukluk yıllarının acı hatıralarla dolu olduğunu belirterek, akrabaları tarafından horlandığını ve en ağır işlerde çalıştırıldığını anlattı. Özer, "Okumak istedim, okutmadılar. Ama pes etmedim. Kömürle duvarlara, değnekle toprağa yazıyordum. Yanında bir sığıntı gibi yaşadığım akrabalarımdan çok dayak yedim. Dedim ya; gene de pes etmedim" dedi.
"ANKARA'DA BİR UMUMİ TUVALETİN İÇİNDE UYUDUM"
Çocukluk yıllarında insanlarda bulamadığı sevgiyi otlattığı keçiler de bulduğunu ifade eden Özer, şöyle devam etti:
"Bir gün buralardan ayrılacağımı biliyordum. 11 yaşımda akrabalarımdan ayrıldım ve 5 kuruşsuz Başkent Ankara'da çalışmaya gittim. Bir iş bulup karın tokluğuna çalıştım. Başkent Ankara'da bir genel tuvaletin içinde uyuyarak geçirdim zamanı. Biraz nakit biriktirince bir kömürlük tuttum" diyerek şöyle devam etti: Hep yurtdışına çıkmayı ve İngilizce öğrenmeyi düş ediyordum. Çalışmaya devam ettim. Daha sonra İstanbul'a gitmeye karar verdim. Orada küçük tefek işler de çalıştım. "
"KARNINI DOYURAN YAŞLI KADINA SARILARAK AĞLADI"
Çocukken aç kaldığı günlerde kendisine yiyecek veren ihtiyar komşusu ile köyün girişinde karşılaşan Özer, ihtiyar komşusuna sarılarak özlem giderdi. Yaşlı komşusunun anlattıkları karşısında gözyaşlarına yargıç olamayan Özer, hıçkırarak ağladı. Bunun üzerine kendisine vakit zaman aş verdiğini söyleyen ihtiyar kadın da meşhur işadamına sarılarak ağladı. Özer ile ihtiyar kadının birbirine sarılarak ağladığını gören komşularda gözyaşlarına yargıç olamadı. Özer, ihtiyar komşusunun elini öperek helallik istedikten sonra evden ayrıldı.