Muş'un Hasköy ilçesinde sıcak dakikaların yaşanıldığı ortaya çıktı.Hasköy ilçesine bağlı olan Otaç ve Koğuktaş köyleri kırsalında tertiplenmekte olan operasyonlarda üç adet sığınak ve el yapımı paylayıcı olarak on adet piknik tüpü ile birden fazla hayat malzemesi ele geçirildi tüm ayrıntılar haberde.
Valilikten yapılan açıklamada, 49’uncu Komando Tugay Komutan Yardımcılığı ve İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı birliklerce, 14-15 Nisan tarihleri arasında ’Şehit Uzman Jandarma Kademe Çavuş Sami Saygı-1’ operasyonu gerçekleştirildiği belirtildi. Güvenlik güçlerince yapılan çalışmalarda, Hasköy ilçesine bağlı Otaç ve Koğuktaş köyleri kırsalında terör örgütüne ait 3 sığınak ve deponun tespit edildiğinin bildirildiği açıklamada, şöyle denildi:
"Söz konusu sığınak ve depolarda el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan 10 küçük tüp ve 70 kilo inşaat çivisi, 2 adet akü, 6 takım örgüt kıyafeti, 35 çift ayakkabı, 20 metrekare demir sac, 2 adet silikon tabancası, 100 metre naylon branda, bol miktarda gıda ve sıhhi malzeme ile örgütsel doküman ele geçirilmiştir. Tespit edilen barınak ve malzeme deposu ile ele geçirilen malzemeler, Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla yerinde imha edilmiştir. Bölge halkımızın da desteği ile huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, ilimiz genelinde teröristlerle mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir."
Muş, Muş ilinin merkezi olan ve ile ismini veren şehirdir. Ayrıca Muş ilinin merkez ilçesidir.
Muş şehri, Muş ilinin batısında yer almaktadır. Çavuş Dağı'nın kuzeydoğu eteklerinde kurulmuş olan kentin tarihsel çekirdeği kalenin çevresidir. İstasyonun yer aldığı Muş Ovası'na doğru sekiler halinde gelişen kentin eski ve yeni kısımları arasında 200 metre yükseklik farkı vardır.
Muş ovası'nın kenarında kurulan bu Doğu Anadolu şehri, lalesi ve üzümü ile tanınır. Kent ve daha çok il Selçuklu dönemi eserleri; Malazgirt Savaşı ve Alparslan ile özdeşleşmiştir.
Muş şehri, 1929 yılında Bitlis vilayetinden ayrılarak müstakil bir il olarak, il merkezi konumu haline gelmiştir. 2008 yılı itibariyle merkez nüfusu 70 bin dolaylarındadır. Coğrafi açıdan, Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Murat-Van Bölümü içerisinde yer alır. Muş ili ve şehri ayrıca Doğu Anadolu Bölgesi Kalkınma Projesi içinde yer almaktadır[2].
Muş merkez ilçesi, kuzeyden Varto; doğudan Bulanık, Hasköy ve Korkut ile komşudur. Malazgirt ilçesi ile sınırı yoktur. Solhan ve Kulp ile de sınırdaştır.
Köken bilimi[değiştir | kaynağı değiştir]
Muş isminin nereden geldiğine yönelik farklı tezler vardır. Ancak bunlardan en çok kabul göreni, Muşkilerden geldiğine yönelik olanıdır. Muşki kavmi, Muş güneyi dağlarında barınmışlar ve kuvvetli bir ihtimalle de bugün Kızıl Ziyaret tepesinde bulunan kaleyi de onlar yapmışlardır. Bu kale daha sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından yıkılmıştır. Muş çevresinde bulunan birçok tarihi eserde Muşkilerin alameti olduğu söylenen yonca kabartmasına rastlamak mümkündür.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Asur kaynaklarına göre Muş yöresi MÖ 13. yüzyılda Urartulara bağlı Nairi ülkesinin sınırları içerisindeydi. Daha sonraki kaynaklarda Taron adıyla geçen yöre sırasıyla İskit, Med, Pers, Makedon, Selevkos, Roma, Part, Arsakes ve Bizans yönetiminde kaldı. Birkaç kez Romalılar ile Partlar ve Bizanslılar ile Sasaniler arasında el değiştirdi. Daha sonra Emevilerin ve Abbasilerin egemenliğine girdi. Daha sonra göçebe Türkmen topluluklar yöreye yerleşmeye başladı.[3] Türkmenler geldiğinde yörede Ermeniler vardı.
Malazgirt Muharebesi'nden sonra Selçuklu toprağı haline gelen Muş kenti, Sökmenoğulları (Ahlatşahlar) daha sonra da Eyyubiler egemenliğine girdi. Şehir 13. yüzyılda Anadolu Selçuklularınca imar edildi. Kısa süre sonra Moğollar (İlhanlılar) tarafından yağmalanan şehir daha sonra da Timurlularca yağmalandı. Karakoyunlu ve Akkoyunlu egemenliğinin ardından kısa süre Safevilere bağlanan kent, Safevilerin karşısında yer alan Şerefhanların etkisiyle 1514'de Osmanlı egemenliğine girdi. 19. yüzyıl sonlarında Bitlis vilayetine bağlandı. Osmanlı döneminde nüfusun büyük çoğunluğunu Ermeniler oluşturuyordu.[3]
1916-1917 yılında Rusların ve Ermenilerin nüfuz bölgesi olan şehir, Ermeni tehcirine sahne oldu. Kurtuluş Savaşı sırasında 1920 yılında yörede Hallo Ayaklanması yaşandı. Bu olaylardan sonra 1924 yılında şehir, il merkezi yapıldı. Daha sonra Şeyh Said Ayaklanması yaşanan yörede, kısa süreliğine tekrar Bitlis'e bağlanan şehir, 1929'da tekrar il merkezi oldu.[3]
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Muş Sancağı'nda yaşayan kişi sayısı 99.560 kişidir. Bunların çoğunluğu (%54) Ermenilerden oluşmaktadır. Muş'taki toplam Ermeni nüfusu 53.776 kişiyi bulmaktadır. Muş'taki Kürt ve Türk nüfusu ise toplam 42.647 kişidir (%43).
19. yüzyılın sonlarında çoğunluğunu Ermeniler'in oluşturduğu şehrin nüfusu 27 bin civarındaydı. Savaşlar ve kıtlık nedeniyle sürekli azalan bir nüfus seyri izleyen şehrin 1950'deki nüfusu 7.050'ydi. 1955'te 10.888'e, 1965'te 15.687'e, 1970'te 23.058'e yükselmiştir. Aniden yükselişe geçmesinin nedeni il merkezi olması nedeniyle ilçelerden ve özellikle Varto'dan gelen göçlerdir. 1980'de şehir nüfusu 40 bini, 1990'da 45 bini, 2000 de de 67 bini aştı.[3] Bu kadar hızlı nüfus artışının sebebi yine kırsaldan gelen göçtür. 2007 sonunda nüfus 70 bine yaklaşmıştır. Halkının büyük çoğunluğu Kürt'tür. Kentte diğer önemli nüfusu da Türkmenler ve Araplar ve zazalar oluşturur.[k
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Muş kenti, ekonomik açıdan geri kalmış şehirlerdendir. İklimsel ve coğrafi özellikler sebebiyle ekonomik gelişme gösterememektedir. Muş ilinde sanayi gelişmemiştir. Kent ekonomisinde sanayi ve ticaret tüm sektörün %10'unu, hizmet sektörü ise %70'ini oluşturmaktadır. Merkez köyler de katıldığında hizmet sektörü yerini tarım sektörüne bırakır.
Merkez ilçe genelinde ekonomik yapı temelde tarım ve hayvancılıka dayalıdır ve halkın büyük kısmı kırsal alanda yaşadığı için, merkez ilçe nüfusu düşüktür. Tarım ve hayvancılık da büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle yapıldığı için verim çok düşüktür. Muş ovasında yetiştirilen ürünler, şekerpancarı, nohut ve tahıldır. Bunun yanında tütün üretimi de yapılmaktadır.
Muş‘ta kişi başına düşen gelir 578 Dolar’dır. Karasal ve sert bir iklime sahip olan Muş kentinde, hayvancılığa dayalı sanayi geliştirilmesi ve üniversiteye önem verilmesi planlanmaktadır. Ancak hayvancılığın geliştirilmesi ve hayvancılıktan verim alınması için çalışmalar yapılması da gündeme gelmektedir. Kurulan Muş Alparslan Üniversitesi'nin kente canlılık katması beklenmektedir.
Şeker fabrikası bölgenin önemli sanayi tesisidir. Süt ürünleri, un, yem, çivi ve tel fabrikası yanında kırsal kesimdeki el tezgahlarında dokunan halılar ekonomiye katkıda bulunur.
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Şehirde Muş Alparslan Üniversitesi faaliyet göstermektedir. Özellikle Ön-lisans programlarında kontenjanları fazla olup fakülteleri yeni açılmıştır. Eğitim Fakültesi Fen Edebiyat Fakültesi ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İslami İlimler fakültesi gibi fakültelerin yanı sıra Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü kurulmuş olup ülke genelinde önemli bir yere sahiptir. 9000'e yakın öğrenci mevcudu ile şehirin ekonomisine ve kültürüne önemli katkılar sunmaktadır.
Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]
Şehrin sembolü Muş lalesidir
Muş lalesi, şehrin önemli tanıtım objesidir. Muş lalesi, Muş'un Türkiye çapında markalaşmasına öncülük eden bir kültürel değeridir. Muş lalesi Nisan sonu ile Mayıs başlarında çiçek açar ve 15 günlük kısa bir ömrü vardır. Bu dönem zarfında Muş ve çevresi görülmeye değerdir. Her yıl Mayıs ayında festival düzenlenir.
Muş üzümü de meşhur ürünüdür. Üzümcülüğün gelişmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Muş yöresi, Halkoyunları açısından halay bölgesine girer. Tipik Doğu Anadolu halay oyunları bu yörede de görülür.
Şehirdeki Tarihi Mekanlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Kent merkezinde çokça eski eserlere rastlamak mümkündür. Yıldızlı Han, Muş kent merkezinde yukarı çarşıda yer alır. 1307'de yapıldığı kayıtlara geçmiştir. Selçuklu dönemi eseridir. Bir bölümü yıkılmıştır. Aslanlı Han diğer bir Selçuklu eseridir. Bu hanın yanında Alaeddin Bey Çeşmesi ile Alaeddin Bey camisi yer alır. Alaeddin Bey Hamamı ve Ulu Cami ile Hacışeref Camisi diğer eski camilerindendir. Şehir merkezinde önemli türbeler de vardır. İbrahim Samidi ve Şeyh Muhammed-i Mağribi gibi. Şehir silüetine, Alaeddin Bey damgasını vurmuştur.
Merkez ilçede bulunan diğer kültürel varlıklar şunlardır; Dere Kilisesi, Surp Karabet Manastırı, Hasbet Kalesi, Mercimek Kalesi, Muşet Kalesi, Alaeddin Cami, Hacı Şeref Cami ve Şadırvanı, Muş Ulu Camii, İbrahim Samidi Türbesi, Kesik Baş Türbesi, Şeyh Halil Türbesi, Şeyh Muhammed-i Mağribi Türbesi, Alaeddin Bey Hamamı, Dere Hamamı, Arslanlı Han, Yıldızlı Hanı, Alaeddin Cami Çeşmesi, Murat Köprüsü. Mercimek Kalesi Höyüğü de Merkez İlçede bulunan kültürel varlıklar içerisindedir.
Murat Irmağı Köprüsü 1977'de yapılmış olup Muş-Varto yolu üzerindedir. 12 gözlü olup 143 metredir. Surpda bulunan kilise ise yıl içindeki günleri simgelediği yönünde bilinen 360 odadan oluşmaktadır.
Sivil Mimarlık örneği yapıları ise, Anadolu Lisesi ve Atatürk İlkokulunun binaları örnek gösterilebilir. Öte yandan, Tahsin Saraç Evi bir diğer örnekt