Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Rodos Heykeli, M.Ö. 280 yılında Rodos Limanı’nın girişinde Dorlar tarafından inşa edilmiştir.
Yaklaşık 220 km denize sahili olan adanın kuzey ucunda bulunan Rodos şehri, antik çağ sitesi ve modern ticaret limanını içermektedir. Adanın en önemli yerleşim yerlerinden biri de güneydoğu sahilindeki Lindos şehridir.
Rodos Tarihi
Neoklasik dönemden bu yana yerleşim merkezi olan ada, tarihi boyunca pek çok farklı uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Romalılar, Saint John Şövalyeleri, İtalyanlar ve Osmanlıların kültürel ve tarihi miraslarını taşıyan Rodos, tarihin her döneminde en güçlü hükümdarların fethetmek istediği bir bölge olmuştur.
Rodos / Malta Şövalyeleri olarak da bilinen Saint John Şövalyeleri, 14. Ve 15. Yüzyıllarda ada mimarisinde önemli izler bırakmışlardır. Rodos Şövalyeleri tarafından inşa edilen yüksek surlarla çevrili Eski Kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Rodos’ta bu dönemde pek çok cami, imaret, medrese, mektep ve yol yapılmıştır. Bu yapılardan bugüne kadar kalanlar; Kanuni Sultan Süleyman Camii ve İbrahim Paşa Camii başta olmak üzere 11 cami, 18 mescit, 3 hamam, 12 çeşme, Sultan Süleyman İmareti, Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi, Saat Kulesi ve Fethi Paşa Rüştiyesi’dir.
Rodos’ta Nereleri Gezmeli?
Tarihi değerleri, doğal yaşam alanları ve plajları ile bir turizm cenneti olan Rodos’ta görülebilecek çok sayıda yerden bahsedilebilir.
Eski Şehir ( Old Town)
Rodos adası Kanuni sultan Süleyman tarafından fethedilinceye kadar Rodos Şövalyeleri hüküm sürmüşlerdir. Hem Rodos Şövalyeleri hem de Osmanlı’dan izler barındıran şehirde adım atılan her sokakta başka bir tarih ve güzellik öne çıkmaktadır.
Rodos Adası’nın en güzel restoranlarına ve eğlence mekânlarına da ev sahipliği yapan Eski Şehir, gündüz tarihi ve gece de eğlencesiyle gezilecek yerler listesinde ilk sırayı alıyor.
Eski şehrin içinde yüksek bir konumda bulunan Grandmaster’s Palace (Büyük Üstat Sarayı), uzun yıllar adanın idari yönetim merkezi olarak kullanılmış. Büyük Üstat olarak adlandırılan baş şövalyenin sarayı günümüzde müze haline getirilmiş ve heykeller, mozaikler ve şövalyelerin yaşantısına dair eserler sergilenmektedir.
Grandmaster’s Palace’a çıkan Şövalyeler Caddesi, günümüzde konsoloslukların yer aldığı bir bölge olsa da yol üzerinde bulunan yapılar mimari ve tarihi açıdan görülmeye değer nitelikte.
Eski Şehir’de; Süleymaniye ve Recep Paşa Camileri, Osmanlı döneminden ayakta kalan ve gezilip görülmesi gereken yapıların başında geliyor.
Kelebekler Vadisi
Şehir merkezine 25 km mesafedeki Kelebekler Vadisi, binlerce kelebeğin bir arada görülebildiği bir doğa harikası olarak görmeden gelinmemesi gereken yerler arasında.
Ağaçların, kayaların üzerinde binlerce kelebeği görebileceğiniz vadi gezisi boyunca, kelebekleri rahatsız etmemek en dikkat edilmesi gereken konu. El çırpmak ya da başka bir şekilde kelebekleri rahatsız etmenin bedelinin para cezası olduğu aklınızda bulunsun.
Vadinin girişinde bulunan Doğa Tarihi Müzesi’nde ise, tarih boyunca o bölgede yaşamış ve yaşayan canlılar sergilenmektedir.
Akvaryum
Rodos’un en kuzey ucunda bulunan Akvaryumda Akdeniz’de yaşamış canlılara ait fosiller ile halen yaşamakta olan canlı türlerini görmek mümkün.
Lindos
Rodos Şehri’ne yaklaşık 60 km mesafede bulunan Lindos şehri adanın en çok ilgi çeken bölgelerinden biri. Geleneksel Yunan mimarisinin sergilendiği Lindos’ta, mavi çatılı beyaz evler, dar sokaklar, sokak aralarında dolaşan eşekleri görmeniz mümkün.
Lindos’u asıl ilgi çekici yapan ise; Atina’dan sonra en iyi korunmuş ve en büyük Akropol’ü barındırması. Lindos’un tepesinde yer alan bu tarihi yapıya zor bir yolculukla ulaşılabilse de;
Plajlar
Ege Denizi’nin belki de en güzel plajlarına sahip Rodos, deniz tatili için tercih edilebilecek en güzel Yunan adalarından biri. Özellikle adanı doğu kıyısındaki plajlar yüzme ve dinlenme için ideal alanlar. Sörf sporuna meraklı olanlar için ise; daha açık olması nedeniyle çok rüzgâr alan batı kıyısı plajları vazgeçilmez özellikte.
Rodos Heykeli
Yunan Tanrısı Helios’un 32 metre yüksekliğinde tunçtan heykeli Rodos Heykeli adıyla Rodos şehrinin limanının girişinde bulunmaktadır. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen heykelin bacaklarının arasından gemilerin geçtiği rivayet edilmektedir. Dorlar’ın kazandıkları bir savaş sonrasında zafer anıtı olarak tanrıları Helios’a şükranlarını sunmak üzere yaptıkları heykelin dökümü 12 yıl sürmüştür. Heykeltıraş Khares tarafından yapılan heykel M.Ö. 226 yılındaki bir depremde yıkılmış ve birkaç yüzyıl boyunca yan yatar halde kalmıştır.
Hipokrat Meydanı
Bir köşesinde 1507 yılında inşa edilen ve şövalyelerin mahkeme binası olarak kullandıkları yapının bulunduğu Hipokrat Meydanı, hediyelik eşya dükkânları, restoranlar cafe-bar tarzı mekânları ile özellikle akşamüstü saatlerinde kalabalıklaşmaya başlayan çok hareketli bir meydandır.
Tavernaları ile de Rodos’un en turistik yerlerinden biri olan Hipokrat Meydanı, gece hayatının merkezi olarak düşünülebilir.
Rodini Park
Rodos’un merkezine 3 km uzaklıktaki Rodini Park, dünyanın en eski doğal parkı olarak bilinmektedir. Gül bahçesi, küçük hayvanat bahçesi, park içinde serbestçe dolaşan hayvanları ile ziyaretçilere hoş anılar yaşaran Rodini Park, aynı zamanda Rodos Şövalyelerinin ilaç olarak kullandıkları şifalı bitkilerin yetiştirildikleri yerdir.
Parkın içine doğru 10 dakikalık bir yürüyüşle, Yunanlı gökbilimci ve matematikçi Ptolemy’e ait olduğu rivayet edilen mezara ulaşılabilmektedir.
Çok sayıda tarihi ve doğal güzelliği bir arada bulunduran Rodos’ta görülmeden dönülmesi gereken yerler arasında; Mandraki Limanı, tarihi yel değirmenleri, Kanuni Sultan Süleyman Camii, İbrahim Paşa Camii, Fethi Paşa Kütüphanesi ve Kalithea sayılabilir.
Rodos’ta Ne Yenir?
Yunan mutfağının en güzel yemeklerine Rodos’ta her adım attığınız yerde rastlamanız mümkün. Yunan mutfağının geleneksel lezzetlerinin yanı sıra taze deniz ürünleri de Rodos’ta tadılacak yemeklerin sayısını arttırmaktadır.
Yerel yemekleri tatmadan dönmemenizi önereceğimiz Rodos’ta öncelik vereceğiniz yemekler arasında Souvlaki geliyor. Yunan şiş kebabı olarak da bilinen yemek tavuk veya kırmızı etten yapılıyor ve şişlerle servis ediliyor. Yanındaki özel sosu, domates ve soğan da yemeğin lezzetini arttıran küçük lezzetler
Moussaka ise yapılışı biraz farklı olmakla birlikte bir Türk yemeği olan musakkaya lezzet olarak çok benziyor.
Pastitsio; İtalyan lezzetlerinden olan penne’nin Yunan versiyonu olarak düşünülebilir. Domates ve kıyma ile fırında pişirilen makarnadan oluşan Pastitsio, Rodos lezzetlerinden biri olarak tatmadan gelinmemesi gereken yemekler listesinde yerini alıyor.
En taze yerel ürünlerle hazırlanan ve yanında zeytin ve beyaz peynirle servis edilen Yunan Salatası (Greek Salad), yörenin en bilinen ve yaz aylarında tercih edilebilecek en hafif yemeklerinden.
Yine Türk mezelerinden cacığa benzeyen Tzatziki de denenmesi gereken meze türlerinden. Cacıktan farkı ise, su eklenmeden yapılması ve daha yoğun bir kıvamda olması.
Saganaki adlı meze de Rodos’ta çok karşılaşacağınız mezelerden biri. Yunanlıların meşhur feta peyniri ile yağda kızartılarak hazırlanan Saganaki, limon sıkılarak yendiğinde daha hafif bir lezzet haline geliyor.
Ulaşım
Adada ulaşımda genellikle taksi ve otobüsler kullanılmaktadır. Düzeli ve programlı otobüs ağı sayesinde adanın her bölgesine ulaşım mümkün olmaktadır. Roda olarak adlandırılan otobüs hattı, Rodos’un batı yakasına ve doğu yakasının belirli noktalarından Faliraki’ye kadar sefer yapmaktadır. Ktel olarak adlandırılan hat ise; doğu yakasından Kattavia Köyü’ne kadar uzanan bölgede hizmet ermektedir. Her iki otobüs hattının da başlangıç noktası Mandraki Limanı bölgesidir.
Türkiye’den çok çeşitli ulaşım imkânları olan Rodos’a gitmek için SunExpress’le uçmak en kolay ve hesaplı yol.