Çok başarılı futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen TS-BJK maçı sonrası hakeme patladı.Deneyimli yorumcu hakem Bülent Yıldırım’a çok sert cümlelerle yüklendi.Rıdvan Dilmen’in hakeme yönelik şok açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.İşte Rıdvan Dilmen’in maç sonrası o açıklamaları…
NTV Spor'da yayınlanan "%100 Futbol" programında ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, Trabzonspor-Beşiktaş maçını değerlendirdi. Dilmen, maçın hakemi Bülent Yıldırım'a sert eleştirilerde bulunurken karşılaşmanın kritik pozisyonları ile ilgili çarpıcı yorumlarda bulundu.
Rıdvan Dilmen'in ilk yarı için açıklamaları şöyle:
"0-0'a kimse bakmasın. Rus ruleti oynanıyor. Bu maç 0-0 biterse, ben futboldan hiçbir şey anlamıyorum. Hakem baya kötü bir maç yönetiyor. Cavanda'nın pozisyonu net geri pas. Hakem olmana, futbolcu olmana gerek yok bunu vermek için."
"%100 penaltı, %60 kırmızı kart"
"El yerdeyken vermesin diye bir savunma çıktı. Zaten el havadaydı. Kırmızıyı tartışırım ama %100 penaltı, %60 kırmızı kart. Tempolu doğru olmayan bir futbol oynanıyor. Bakalım ikinci yarı ne olacak?"
Rıdvan Dilmen'in maç sonu açıklamaları ise şöyle:
"Gizli lider kalmadı. Maç sayısı artık aynı. Kalan maçlar da belli. Ligin zirvesini hak eden iki takım var. Beşiktaş sabahtan akşama kadar oynasa bugün yenilmezdi. İkinci yarı sadece 4 geri pas geldi kaleciye. Oyunun son dakikasındaki kornerler dışında kaleye GÜnay geçti mi Tolga mı kaledeydi bilmiyorduk."
"Quaresma öyle bir kesti ki..."
"Necip-Tosic ikilisi iyi oynadı. Necip'i çok beğendim. Oyun içerisinde gel-gitler yaşadı Beşiktaş. Gomez ileride yalnız kaldı. Ama Quaresma kenardan öyle bir muz kesti ki "Al da at" dedi. Gomez'in korkunç isteği, gol atma arzusu, onu bu başarıya götürüyor. Olcay da bu kadar gol kaçırmasına rağmen, yaptığı gol vuruşu çok iyiydi."
"Türkiye'de böylesi görülmedi"
"Trabzonspor için de zor bir sezon. Gole kadar bir derbi oynama isteğiyle oynadılar, mücadele etmeye çalıştılar. Ama özellikle ikinci yarıda ancak Beşiktaş kendi kalesine gol atarsa 3 puan alabilirdi Trabzonspor. Beşiktaş ikinci yarı tek kale oynayarak klas iki gol attı. Deplasmanda bu kadar puan almak inanılmaz bir olay. Türk futbol tarihinde rastlanmış bir olay değildi."
"Beşiktaş favori olacaktır"
"Bu yıl şampiyon olur mu olmaz mı Beşiktaş bilmiyorum. Ama önümüzdeki yıllar için bu deplasman kültürünün yerleşmesi çok iyi oldu. Beşiktaş öyle bir 2 sezon oynadı ki, gelecek yıllarda favori olacaktır.Seneye Sosa, Tolgay, Olcay, Oğuzhan hepsi olacak."
"Beşiktaş gelecek sezon..."
"Galatasaray ile Fenerbahçe, kendi evinde oynadığı gibi deplasmanda oynamıyor. Deplasmanda bu kadar iyi bir deplasman alışkanlığı, Beşiktaş'ı bundan sonraki sezonlarda lige bir adım önde başlatır."
"Oğuzhan da Quaresma da..."
"Kasık sakatlıkları risklidir. Oğuzhan ona rağmen oynamış. Doğruyu Rize maçında yaptı. Hemen çıkmak istedi. Quaresma da Eskişehir maçında öyle yapmıştı. O yüzden oynayabildi bugün. İyi dinlenmesi lazım. 5 gün maç yok, toparlar gibi geliyor."(milliyet)
Rıdvan Dilmen Biyografisi
Rıdvan Dilmen, Fenerbahçeli futbol markası, "Şeytan" lakaplı futbolcu. Spor adamı.
15 Ağustos 1962’de, Aydın’ın Nazilli ilçesinde Mehmet Lütfü Bey ile Makbule Hanım’ın dördüncü ve son çocukları olarak dünyaya gelen Dilmen, spora atletizmle başladı, daha sonra futbola yöneldi. Küçük yaşına rağmen, mahalle takımlarının aranan ismiydi. Gazoz ve şekere karşılık, mahalle arası transfer bile olurdu. Mahalle maçlarında herkes kendine bir futbolcunun adını yakıştırırken, o Fenerbahçeli Cemil Turan’dı. Fenerbahçe’nin maçlarını izleyebilmek için, İzmir’e otostop yapardı. 12 yaşındayken, babası Mehmet Lütfü Bey’i kaybeden Rıdvan’ın, ağabeyi Ercüment, ailenin geçimine katkıda bulunmak için, Denizlispor’da bir süre futbol oynadı.
13 - 14 yaşlarında, mahalle arasında futbol oynarken keşfedilen Dilmen, Nazilli Sümerspor’da oynamaya başladı. O sezon takımı yenilgisiz şampiyon oldu. Daha sonra, Muğlaspor, Rıdvan’ı transfer etmek istedi ancak kulübü kabul etmedi. Sonunda, pazarlık reddedilmez noktaya geldi. 25 futbol topuna, Muğlaspor antrenörü Kemal Dirikan tarafından, tranferi gerçekleşti.
Rıdvan’ın oynadığı sezon, Muğlaspor, amatör ligden ikinci lige çıktı. Dirikan’ın "Şeytan gibi bir zekan var" sözü, Rıdvan’ın “şeytan” lakabının temeli oldu. Muğlaspor’da oynadığı futbolla büyük takımların dikkatini çekmeye başlayan 19 yaşındaki Dilmen, sezon sonunda birinci lig takımı Boluspor’a transfer oldu. Takım ilk maçını, Ali Sami Yen Stadı’nda, Fenerbahçe’yle, ikinci maçını da Galatasaray’la oynadı. Böylece Dilmen, rüyalarını süsleyen Fenerbahçe Takımı’yla ilk kez karşılaşmış oldu.
1-1 biten maçın ertesi günü, Dilmen’in adı, Ziya Şengül, İslam Çupi gibi önemli yazarların köşelerinde geçiyordu. "Türkiye’de bir yıldız doğuyor. Gelecek hafta Boluspor - Galatasaray maçında Rıdvan’ı mutlaka izleyin!"
Boluspor’un, 2-1 kaybettiği maçta, takımının tek golünü kaydeden Rıdvan, aynı akşam açıklanan milli takım kadrosunda yerini aldı.
İki yıl Boluspor’da oynayan ve sonra Sarıyer’e transfer olan Dilmen, dört yıl da Sarıyer forması giydi. 1987 - 1988 sezonu, Rıdvan’ın hayalleri gerçek oldu. Fenerbahçe’ye sansasyonlu bir şekilde transfer olan futbolcu, önce Galatasaray yöneticisi Ergun Gürsoy’a söz vermesine rağmen, Fenerbahçe’de oynamaya başladı.
1988 - 1989 sezonunda, kariyerinin zirvesine çıkan Dilmen’in takımı Fenerbahçe, 103 gol atarak şampiyon oldu. Aykut, Oğuz, Hakan, Schumacher gibi oyuncuların bulunduğu takımda, Dilmen, 19 gol atıp, 38 gol attırarak, şampiyonluktaki en büyük rolü oynadı.
1989 - 1990, Rıdvan şanssız bir sezon geçirdi. Trabzonspor’un Yugoslav oyuncusu Yesiç’in tekmesiyle sağ ayağı sakatlanan Rıdvan’ın, futbol hayatı dalgalanmaya başladı. Dört kez dizinden ameliyat olan Dilmen’e doktorlar, "Altı ay oynama" dediyse de, biraz kendi aceleciliğinden, biraz da etraftakilerin baskısıyla, Dilmen, üç ay sonra sahalara döndü.
1991’de, Galatasaray maçında sol omzu kırılan Rıdvan’ın yine altı ay sahalardan uzak durması gerekirken, uyarılara kulak asmayan Rıdvan, İzlanda - Türkiye milli maçına çıktı. 90. dakikada omzu aynı yerden bir kez daha kırılan Rıdvan’ın, bir başka maçta da ayak bileği kırıldı. Eskiye dönmek için çaba harcayan Rıdvan’ın şevki, tekrarlayan sakatlıklar ve nükseden ağrılar yüzünden kırıldı. Taktik zekası ve oyun kabiliyetiyle göz dolduran Rıdvan, yılda 7-8 maça çıkabilen, istikrarsız bir sporcuya dönüştü.
1994’de, Ali Şen’in başkanlık yaptığı Fenerbahçe’yle, Rıdvan, karşılıklı olarak yollarını ayırdı.
Maç takviminin uyuşmaması yüzünden, jübilesi üç kez ertelenen Rıdvan, 31 Ocak 1996’da, -7 derecelik dondurucu bir soğukta jübilesini yaptı. Soğuk yüzünden, sadece 1982 seyircinin bulunduğu maçta Şeytan, sevenlerini golsüz bırakmadı. Jübilesinde gol atan ender futbolculardan biri olarak sahadan ayrılan Rıdvan Dilmen, futbol kariyerini, 32’si Fenerbahçe’de olmak üzere, toplam 62 golle tamamladı.
24 kez A Milli forması giyen Rıdvan, bu formayla da, 5 gole imzasını attı.
Futbol hayatına teknik direktörlükle yeni bir sayfa açan Rıdvan, Vanspor, Konya, Altay, Karşıyaka, Adana ve Fenerbahçe’de teknik direktörlük yaptı.
1999’da Fenerbahçe’de, beş hafta teknik direktörlük yapan Rıdvan, takım ligde yenilgisiz oynarken, hakkında çıkan yıpratıcı haberler yüzünden, takımdan ayrıldı.
Bu arada eşinden boşanan Dilmen, 19 Mayıs 1999’da, Eczacı Ayşenur Hanım’la, ikinci evliğini yaptı. 2000’de, kızı Eda dünyaya gelen Rıdvan’ın, Sarıyer’de futbol oynarken evlendiği ilk eşinden de, Erdi adında bir oğlu bulunmaktadır. 4 Aralık 2015 tarihinde eşinden boşandı.
Futbol kariyeri boyunca, hiç kırmızı kart görmeyen, sadece üç sarı kartla futbol hayatını noktalayan Rıdvan Dilmen, teknik direktörlük macerasından sonra, şimdi, çeşitli yayın ve basın organlarında, futbol yorumculuğu yapmaktadır.
Halen, haftanın üç günü halı ya da çim sahada maç yapan Rıdvan’ın, oğlu Erdi ve ünlü golcü Tanju’nun oğlu Anıl, aynı takımdadır.