Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, porselen kuron ya da köprü yapıldığında, eskisine göre daha fazla temizlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Eralp, “Kuron ya da köprü ne de olsa ağız içi dokulara yabancı bir maddedir ve hiçbir madde doğalın yerini tutamaz. Dolayısıyla bu bölgelerin hijyenine ekstra dikkat etmek gerekir. Ara yüz fırçaları ve köprü altı için özel üretilmiş diş iplerinden faydalanmak, porselen kuron ve köprülerin ömrünü uzatacaktır. Rutin olarak 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmek, problemlerin erken safhada çözülmesi açısından da faydalı olacaktır” diye konuştu.
Clinic Plus Uzman Diş Hekimi Ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, hayatımıza giren her şeyin bir ömrü olduğu gibi, vücudumuzda protez olarak kullandığımız her şeyin de bir ömrü olacağını ifade ederek, “Herhalde bir diş hekiminin porselen kuron/köprü yaparken en sık karşılaştığı sorulardan biri de “bu porselenlerin ömrü ne kadar olacaktır. O zaman önce şöyle düşünelim. Bu kadar büyük sermayelerle son teknoloji ile son model arabalar üretiliyor. En fazla kaç sene kullanılıyor? 10 mu? Belki 12? Günde en fazla kaç saat kullanılıyor? 3-4? Günde 3-4 saat kullandığınız bir arabayı en fazla 10 sene kullanmayı planlıyorsunuz, belki de daha az. Porselen tabak setiniz, günde kaç saat ve kaç sene kullanabiliyorsunuz?
Eksik ya da kötü görünümleri olan dişlerinizi, daha güzel sağlıklı bir hale getirebilmek için porselen kuron ya da köprülerden faydalanıyoruz. Buna kendi doğal dişlerimiz de dahil olmak üzere, bir ömür boyun, hiç sorun çıkarmadan günde 24 saat kullanmayı beklemek biraz hayalperestlik olur. Şöyle ki ağız içi dokular sadece yemek yerken fonksiyon görmüyor. Ağız içinde sürekli olarak aktiviteye sebep olan tükürük, bütün gün 7/24 ağız içi dokuları yoruyor. Saf su bile durduğu kabın içinde değişikliklere sebep oluyorken, içeriğinde birçok enzim bulunduran tükürük de dişler veya varsa porselen kuron/köprüler üzerinde yorgunluğa sebep olabilir. Bu yorgunluk, uzun zaman sonunda, dişlerde veya porselen kuron/köprülerin üzerinde çatlaklara veya kırılmalara sebep olabilir. Porselen üzerinde oluşan çatlaklarda lekeler ve birikimler olurken, kırık bölgelerde çürük ilerlemesi ve dişeti problemleri de artacaktır. Ağız içinde temizlenemeyen bölge, kötü koku ve kötü görüntüyü de beraberinde getirecektir.” diye konuştu.
“Porselen kuron/köprünün ömrünü kısaltan bir faktör de vücudumuzun biyolojik saatidir” diyen Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, daha sonra şunları kaydetti; “Ömrümüzden geçen her bir sene, saçımızda, yanaklarımızda ya da dudaklarımızda bile kendini belli ediyor ise, ağız içi dokularda da zamana bağlı değişiklikler olması mümkündür. Porselen ile ilgili herhangi bir problem olmasa bile, porselene destek olan alttaki dişte ya da dişetinde değişiklikler olması çok doğaldır. Zaman içinde dişeti çekilmeleri olabilir, alttaki dişte çürükler olabilir. Dişeti çekilmesi olduğu zaman, porselenin kenarı ile dişeti arasında yemek birikebilir. Bu bölge temizlemesi zor bir bölge ise çürük olma ihtimali kaçınılmazdır. Sonuçta kötü koku ve hassasiyet ile birlikte porselenin değiştirilme zamanı gelmiş demektir. Yanlış fırçalama ya da yetersiz ağız hijyeni sonucu da çok yeni yapılmış bir porselen kuron/köprüde, dişeti uyumsuzlukları görülebilir. Ağızda kötü koku var ise, mutlaka iyi temizlenemeyen bir bölge sonucu bakteri oluşumu vardır. Kötü kokuya sebep olan faktör tespit edilmeli ve tedavi edilmelidir.
Porselen kuron ya da köprü yapıldığında, eskisine göre daha fazla temizlemeye ihtiyaç vardır. Ne de olsa ağız içi dokulara yabancı bir maddedir ve hiçbir madde doğalın yerini tutamaz. Dolayısıyla bu bölgelerin hijyenine ekstra dikkat etmek gerekir. Ara yüz fırçaları ve köprü altı için özel üretilmiş diş iplerinden faydalanmak, porselen kuron ve köprülerin ömrünü uzatacaktır. Rutin olarak 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmek, problemlerin erken safhada çözülmesi açısından da faydalı olacaktır.”