"Grip, metabolizmamızda pek çok soruna yol açan bir virüs tarafından bazen geniş çaplı, bazen de salgınlarla seyreden, daha çok çocukluk döneminde ağır görülen ve kuvvetli vakalarda ölümle bile sonuçlanabilen bir hastalıktır” diyen Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, çoğu insanın gribi ayakta atlattığını, bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde ise hastalığın yatarak ve ağır ilerlediğini belirtti. Keçeci, gripten korunmak ve vücuda girmeye çalışan virüslere karşı kapıları kapatmakta en güçlü desteğin besinlerden geleceğini ifade ederek şunları söyledi:
Siyah üzüm: Diyet programlarında da bulunması gereken, vücuttaki yağ kütlesinde belirgin azalmalara neden olan siyah üzüm aynı zamanda güçlü bir C vitamini kaynağıdır. Gripten ve soğuk algınlığından korunmaya yardımcı olur ve vücutta idrar söktürücü etkisiyle ödem durumunda etkilidir. İçerdiği meyve asitleri ve lifli yapısıyla mide ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, antioksidan içeriği nedeniyle yaşlanma geciktirici ve hastalıklardan koruyucu etkisi vardır. Enerji verici ve hastalıkların ağrılı dönemlerinin azaltılmasında oldukça etkilidir.
Yeşil biber: Hastalıklardan korunmak ve grip hastalığını ayakta atlatmak isteyenlerin başlıca besini olan yeşil biber büyük oranda C vitamini içerir. Hem koruyucu hem de tedavi edici etkisi yüksek olan yeşil biber, çiğ olarak ve salatalarda tüketilebilir.
Maydanoz: Yüksek C vitamini içeriği bulunduran maydanoz, toksinlerin atılmasında, vücudun savunma sisteminin korunmasında ve kış hastalıklarından kurtulmada oldukça etkili bir besindir. Maydanozu sofradan eksik etmemek gerekir. Yüksek ödem çözücü özelliği ile suyu kaynatılarak içilebilir. Diyetlerde zayıflamaya yardımcı etkisi de bulunan maydanoz, çiğ olarak tüketildiğinde daha iyi oranlarda C vitaminini vücuda verir, bu da hastalıklara karşı tedavi edici özelliğini arttırır.
Brokoli: A, C, D, E, K vitaminleri, demir, kalsiyum, potasyum gibi mineralleri yüksek oranlarda içeren brokoli, haşlanmış halde tüketildiğinde hastalıklardan korunmak ve tedavilerde en güçlü savaşçımız olabilir. Diyet süresince de zayıflatıcı etkisi yüksek olan brokolinin sofralarda her gün yer bulması önemlidir. Bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve metabolizmamızda olumlu etkilere yol açan brokoli oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
Kuşburnu: Soğuk algınlığında C vitamini içeriğinin yanı sıra, yangı giderici özelliği de bulunmaktadır. Ateşli ve yangılı yani romatizma, gut gibi hastalıklarda da tedavi edici özelliği bulunmaktadır. İdrar artırıcıdır ve vücuttaki ödemin boşalmasında yardımcıdır.
Sindirimi kolaylaştırır. Safra şikayetlerinde ve safra taşında yararlıdır. Soğuk algınlığında hem koruyucu hem de tedavi edici etkisi bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar da kuşburnundan yapılan özütün vücuttaki yağ oranında belirgin şekilde azaltma yaptığı görülmüştür. Yani zayıflatıcı etkiye sahiptir ve diyet menülerinde rahatlıkla yer alabilir.
Portakal: İçerdiği folik asit nedeniyle özellikle gebelikte tüketilmesi gereken portakal, bebeklerin sağlıklı dünyaya gelmesinde büyük önem taşır. C vitamini içeriğinin yüksekliği grip ve nezleden korur ve tedavi edici ölçüde yardımcı olur. Safra salgı ve tansiyon dengelenmesinde rol oynayan meyve, özellikle grip gibi hastalıklarda kırgınlık giderici ve öksürüğü azaltıcı etkiye sahiptir. Sağlık için olmazsa olmaz besinlerin arasında yer alır.
Soğan, sarımsak: Soğan soğuk algınlığı, grip, astım ve bronşit gibi hastalıklarda yemeklerin vazgeçilmezi olarak kullanılabilir. Mide şikayeti olmayan bireyler, salatalarda ve yemeklerin yanlarında çiğ olarak da tüketebilir. C vitamini ve mineral içeriği yüksek olan soğanın, hazmı kolaylaştırıcı ve mikroplarla savaşan etkisi de vardır. Öksürük tedavisinde, boğmaca ve astım gibi şiddetli hastalıklarda da soğandan faydalanabilir.
Kalp dostudur ve pek çok kaynakta antibiyotik etki gösterdiğine dair çalışmalar mevcuttur. Salgın hastalıklara ve soğuk algınlığına karşı bir kalkan görevi gören sarımsak, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında da yardımcı besinler arasında yer alır. Gripten koruyan bir etkisi vardır. Yemeklerin içerisinde tüketilebildiği gibi, yoğurt ya da yemek yanında çiğ olarak da tüketilebilir. Sarımsak kanı temizler, mikropları öldürür. Gece uykularında rahatlık vericidir. Kanser, kalp ve damar sağlığında başlıca besinlerin içerisinde yer alır.
Mandalina: Yüksek C vitamini etkisiyle bedenimizi hastalıklara karşı korur. Kötü kolesterol düzeyini düşürür ve kan akımını hızlandırır. Şeker ve kanser üzerinde de olumlu etkileri mevcuttur. Yüksek oranda potasyum içerdiğinden tansiyon hastalarında da faydalı bir besindir.
Nar: C vitamini açısından çok zengin olan nar, hastalıklara karşı koruyucu, tedavi edici ve cilt üzerinde oldukça olumlu etkilere sahip olan önemli bir meyvedir. Kandaki kolesterolü düşürür ve bağışıklığı kuvvetlendirir. Tüm enfeksiyonlara karşı koruyucu etki yaratır.
Kivi: Özellikle çocuklardaki grip ve nezle gibi solunum yolu enfeksiyonların da birebir yardımcı etki gösteren kivi, önemli oranlarda içerdiği vitamin ve minerallerle hastalıklara karşı koruyucu önemli bir besindir. Vücut direncini arttıran, kolesterol seviyesini düşüren ve bağışıklık sisteminde önemli yer tutan kivi, akşam yemeğinden yaklaşık iki saat sonra yenmeli, ara öğünde bir orta boy ya da iki küçük boy olarak yer almalıdır.”