Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Avrupa ParlamentosuBaşkanı’nın tehdit gibi sözlerine restle cevap verdi ve “AB’nin ve onunparlamentosunun iki yüzlü tavrını bir kez daha görüyoruz. Schulz elinden geleniardına koymasın ve yapabiyorsa yapsın.” Dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çin Halk CumhuriyetiDışişleri Bakanı Wang Yi ile yaptığı ortak basın toplantısında bir soru üzerineAvrupa Parlamentosu Başkanı’nın sözlerine cevap verdi.
PKK’YA DESTEKVERİYORLAR
“Esasen Avrupa Parlamentosu Başkanı’nın söylediklerininfazla bir önemi yok bizim nezdimizde” diyen Çavuşoğlu, “Schulz’un gücü yetiyorsa öncelikle AvrupaParlamentosu’ndaki PKK faaliyetlerine son versin. Öyle görünüyor ki ya onlaragücü yetmiyor, yada onları destekliyor.” Şeklinde cevap verdi.
TEHDİTKAR TAVIR BİZİETKİLEMEZ
“Biz halkımızdan güç alıyoruz sizden değil.” Diyen Çavuşoğlu,açıklamalarının satır aralarında Avrupa Parlamentosu Başkanı’nın konuşmalarındaaslında niyetini de açıkladığını, müzakareler sürmeli çünkü sürmezse biz muhalefetekarşı çıkamayız dediğini, bundan kastın ne olduğunu açıklaması gerektiğinisöyledi: “Kimi kast ediyorsunuz. CHP mi, MHP mi, hayır PKK ve onun yandaşlarınıkast ediyorsunuz. Niçin Türkiye’yle ilişkilerin devam etmesini istediğini deaçıkça söylüyor.”
ŞEHİT EDİLENKAYMAKAMI GÖRMEZDEN GELİYORLAR
Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’nun ikiyüzlü tavırtakındığını söyleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim en son ŞehitDerik Kaymakamımız Muhammed Fatih Safitürk’ün teröristleri tarafından şehitedildikten sonra Schulz’un ve onun gibi düşünenlerin herhangi bir açıklaması oldumu? Bir PKK’lı çok önemli ama bizim şehitlerimizin hatta PKK’nın katlettiğiKürt vatandaşlarımızın hiçbir önemi yok. Hiç kusura bakmasın önce AvrupaParlamentosu’ndaki PKK faaliyetlerini durdursun. Güce yetiyorsa Avrupa Birliğiüyesi ülkelerdeki teröre destek veren yapılara söylem içinde olsun. Ekonomikyaptırımlarla ilgili de elinden ne geliyorsa arkasına koymasın. AvrupaBirliğinin ve Parlamento Başkanının ikiyüzlülüğünü çifte standardını her zamanolduğu gibi yine görüyoruz sadece biz değil halkımız da bunu görüyor.”