SİİRTAJANS.COM'un İHA'dan edindiği habere göre,İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran İslam Devrimi’nin 36.yıl dönümünde nedeniyle yaptığı konuşmada, “Batı ülkeleri İran’a karşı insanlık ve yasa dışı yaptırımları kaldırmalıdır” dedi.
İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Azadi Meydanında ülkenin farklı kentlerinden gelen milyonlarca İranlı, İran İslam Devriminin 36.yıl dönümünü kutladı. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de katılarak konuşma gerçekleştirdiği törende katılan milyonlarca İranlının, devrimi gerçekleştiren Ayetullah Ruhullah Humeyni’ye olan bağlılıklarını göstermek için bir araya geldikleri kaydedildi. Kalabalık arasında bulunan bazı İranlıların “ABD’yi yendik” ve “İsrail’e ölüm” yazan pankartlar taşıdıkları kaydedildi.
Milyonlarca İranlıya hitap eden Ruhani, Batı ülkelerine anlaşmanın sağlanabilmesi için uygun fırsatları yakalamaları tavsiyesinde bulundu. Ruhani, “Batı ülkeleri İran’a karşı insanlık ve yasa dışı yaptırımları kaldırmalı daha sonra Tahran ile kapsamlı bir anlaşmaya varmayı denemeli. Yaptırımların kaldırılması hem İran hem de P5+1 ülkeleri için faydalı olacaktır. İran dünya barışı ve güvenliğini canlandırmaya yardımcı amacıyla müzakere masasındadır. Yaptırımların uzatılması sebebiyle İran müzakere masasına geldi” dedi.
Ruhani, açıklamalarında, “Uluslararası kural dahilinde barışçıl nükleer aktivitelerinin şeffaflığı konusunda kazan kazan anlaşması amaçladık. Buna karşılık muhalifler insanlık dışı ve yasa dışı yaptırımlarda bulunabilirler. Ancak bu durum her iki taraf için de faydalı olabilir” dedi. Ruhani, İran İslam Devrimin 36.yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen bu kutlamanın İran’ın İslam Devrimine olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti. İranlıların olumlu etkileşim istediklerini kaydeden Ruhani, İslam Cumhuriyeti’nin Devrim’in çıkarlarını, ilkelerini ve amacını korumaya devam edeceklerini ifade etti.
1979 yılında İran’da Muhammed Rıza Pehlevi’nin ABD yanlısı izlediği yönetimi Ayetullah Ruhullah Humeyni tarafından yıkılarak yerine İslam Hukukuna dayalı bir yönetime geçilmişti.