Ziyaretçi Defteri

Tarihi eser camimiz ulu camii onarılıyor ancak.bugüne kadar her hangi bir çevre düzenlenmesi yapılamadı.alt yapı çalışmalarında bozulan kaldırımlar yaklaşık 4_5 yılaynı şekilde duruyor.hiçbir kurum ilgilenmiyor.bu mu tarihi eserlere verdiğimiz önem .çevre düzenlenmesi olmasa yaptığınız tadilatın ne önemi var.buradan yetkililere sesleniyom.çevre düzenlenmesi yapın.

Siirt acaba dilenciler merkezimi bunu anlayamadım.ne belediye ne basın nede emniyet malesef bu konuda çok duyarsızlar. güzel Siirt'imize böyle şeyler yakışmıyor.yetkililerden bu konunun üstüne gitmesini istiyorum.duygu sömürüsü yapaılan uafak çoçuklara yazık.

maşallah erek kim bu adamın ismi neden duyuyorum?

gecmişima ayna tutan SİİRT gecenlerdenn zayaret eddim icime kaan girdi anayurdum guzal yurdum ne hala gelmiş kendini bilmaz wekillerden dolayı guzelliğinii kayıp etmiş oysa akp dan cok iii arkadaşlarimiz vardi ne oldi onlara acaba MAHŞALLAH EREK HOCAMIZA neh oldi onu hic duyamiyem siirtlilerin onun gıbi şahsiyetlere ihticahci vardi mahşalla erek ner dedir

sadece bora jetmi tek sorun o kadar çok sorunu varki memleketimizin parlementoya gönderdiğimiz milletvekillerimiz ne yapıyorlar ne işle meşguller anlamıyorum neden sağcı solcu kürt ayırımı yapılmaksızın bütün topluma hizmet verilmiyor neden şehrin sorunlarını dile getirmiyorlar oy alıp seçildikten sonra vatandaşla işleri bitiyor genel seçimlede vekillerden birinin bayan olmasını çok arzu ederim onlar daha iyi hizmet yapacaktır buna eminim ezilen sesini duyuramıyan kadınlarımızın kızlarımızın sesi olacaklardır..

ESKİ ÇORAPLAR Çok zengin bir adam varmış. Bir gün rahatsızlanmış ve oğullarını etrafında toplamış. Onlara söyle söylemiş: ''Çocuklarım eğer ölürsem şu eski çorapları bana giydirip beni öyle gömün. Sizden tek isteğim budur..'' demiş Aradan birkaç ay geçmiş ve adam ölmüş. Zengin adamı yıkamışlar, kefenlemişler. Tam o sırada çocuklarının akıllarına babalarınıın vasiyeti gelmiş. Bu çorapları babamıza giydireceğiz demişler. İmam izin vermemiş. Müftüye gitmişler... "Babamızın son arzusu! Bu eski çorapları giydirmemiz lazım." demişler.. Müftü de olmayacağını söylemiş.. . Çocuklar tekrar babalarının cesedinin başına gelmişler üzgün bir şekilde; çünkü hem babalarını kaybetmişlerdi hem de babalarının son isteğini de yerine getirememişlerdi. Mecbur babalarını gömmek zorundaydılar. İstediği yerine gelmediği için çok üzülüyorlardı.. Tam o sırada emektarları çocukların yanlarına geldi ve babalarının ölmeden önce yazmış olduğu bir mektubu çocuklara uzattı. Mektupta söyle diyordu: Ey evlatlarım! Sayılamayacak kadar çok malım vardı, çok zengindim... ama gördüğünüz gibi yanımda şu size verdiğim eski çorapları bile götüremedim... İşte bundan ibret alın ve hayatı amaç edinip yaratılış gayenizi ve sizi yaratanı unutmayın...

Zamanın birinde bir ateist ben görmediğim şeye inanmam şu kainattaki herşey kendiliğinden varolmuştur der ve hiç kimse ona Allahın varlığını isbatlayamaz. Zamanın alimleri toplanırlar istişare ederler ve derlerki: Bu işi çözse çözse İmamı Azam Ebu Hanife çözer. Gider İmam-ı Azama olayı anlatırlar. İmam-ı Azam hz. onlara derki: '' Tamam ben o adamla konuşurum, yarın o adamı alın filanca yerde beni bekleyin.Fakat ben gecikirsem siz onu beklemeye ikna edin ben Allahın izni ile geleceğim'' der ve karar alıp oradan ayrılırlar.. Sabah olur ve alimler ateiste:'' bizim bir Ebu Hanife var o sana Allah'ı (c.c.) isbatlayacak, hadi gidelim onla bi konuş'' derler ve ateisti alırlar söylenen yere beraberce giderler... İmamı Azam hazretleri kasten toplantıya bir saat kadar geç gelir. Ateist İmam-ı Azamın geciktiğini görünce, bakın imamınız korktu gelemiyor der. Bu sözü söylerken İmam-ı azam içeri girer. Ateist ve diğerleri İmam-ı Azama niye geç kaldın diye sorarlar. O da; ''Bilirsinizki benim ev nehrin karşı kıyısındadır ve oradan bu kıyıya günde bir tek sefer gemi gelir ve ben o gemiyi kaçırdım, kayıkta yoktu. Irmaktan geçemedim, bir de baktım ki yanımdaki ağaç parçalara ayrıldı,gökten yağmur yağar gibi çivi yağdı ve o odun parçalarını birbirine tutturup kayık haline getirdi. ben de binip geldim, ondan geciktim'' der. Ateist gülmeye başlar, (Gördünüz mü nasıl yalan söylüyor, hiç kendiliğinden bir ustası olmadan kayık yapılır mı? Bu adam delirmiş ben bu deliyle atışmam) der. İmamı azam hazretleri hemen taşı gediğine koyar: Bre ateist, bir kayık ustasız kendiliğinden olamazsa, bu koca kainat kendiliğinden nasıl var olur? ''Ben bir kayığın kendiliğinden var olduğunu söyledimde sen bana güldün delidir dedin. Oysa sen koskoca kainatın kendiliğinden var olduğunu isbata çalışırsın''. Şimdi söyle asıl deli ben miyim, yoksa sen mi?(PEKİ EY MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM ŞİMDİ SİZLERE SESLENİYORUM BİZ NEDEN EBU HANİFE GİBİ OLAMIYORUZ )

Yine bir eğitğim yılının başına gelmişken bir türlü bitmek bilmeyen okul kayıt parası adı altında alınan para; Devlet amirlerime arz ediyorum bu kayıt parasını bir an önce resmiyete çevirmeleri ve devletin uygun bulduğu bir meblağı kayıt parası olarak uygulamaya sokmasını istiyorum. En azından bu laf cambazlığı ortadan kalkacak hem okul müdürleri hemde veliler rahat bir nefes alacaktır.

Eniştenize sahip çıktığınız için siirt halkına içtenlikle teşekürlerimi sunarım.Saygılarımla.

size gönderdiğim eleştri mesajımı yayınladığınız için teşekkür ederim.İkincisi size gönderilen dershane ile ilgili isimsiz mesaja karşı aldığınız tavırdan dolayı tebrik ederim Siteniz aracılığıyla vefatını öğrendiğim sevgili zeki makaroç ve ismail cezlana tanrıdan rahmet dilerim.başarılar.

bu maili yayınlamazsınız yüksek bir ihtimal. uğur dersanesiyle aranızın iyi olduğunu verdiği reklamlardan ve yayınladığınız başarı haberlerinden anlamak pek de güç değil...sözü şuraya getireceğim;siirt kpss lisans birincisi olan öğrencilerinin girdiği deneme sınavı sonuçlarını ve kpss sonucunu(ki onlarda vardır)nurullah hocayla inceleme talebinde bulunsanız ve bir sonuca varsanız bence iyi olur...haaa bu arada amacım dersaneyi zan altında bırakmak değil.facebookta 2010 kpss kopya skandalı grubunu incelerseniz daha da netleşir mesele YAYINCININ NOTU: ÖNCELİKLE SİTEMİZİ ZİYARET ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. YORUMUNUZA GELİNCE BİR KAÇ HUSUSU HATIRLATMAK İSTERİZ. BİR KERE KİMLİĞİNİZİ SAKLAYARAK VE YAZDIĞINIZ UYDURUK MAİL ADRESİNİZLE KİŞİLİĞİNİZİ YANSITMIŞSINIZ. DOLAYISIYLA KİMLİĞİ BELLİ OLMAYAN KİŞİLERİ MUHATAP ALACAK DEĞİLİZ. BU VESİLEYLE İLKELERİMİZİ BİR KEZ DAHA HATIRLATMAK İSTİYORUZ. SİİRT HABER AJANSI, HİÇBİR MEDYA KURULUŞUNA BAĞLI OLMADIĞI GİBİ HİÇBİR KURUM VE KURULUŞUNDA UZANTISI DEĞİLDİR. SADECE HABERCİLİK SEKTÖRÜNDE GÖREV ALMIŞ KİŞİLERİN OLUŞTURDUĞU BİR MEDYA KURULUŞUDUR. SİİRT HABER AJANSI, HİÇBİR KURUM VE KURULUŞU RENCİDE ETMEYECEK ŞEKİLDE DOĞRU, TARAFSIZ, ÖN YARGISIZ, KORKUSUZ, DÜRÜST, TUTARLI, KAYDA DEĞER (MAGAZİN HABER DEĞİL) VE BASIN İLKELERİNDEN ASLA ÖDÜN VERMEDEN, HIZLI HABERİN ADRESİ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR. SAYGILARIMIZLA...

Sevgili arkadaşlarım,logonuzun yanındaki her evet demokrasiye davettir yazısı çok çirkin siz hangi demokrasiden söz ediyorsunuz.Şu demokrasi benim için trene benzer işim bitince inerim diyen kişilerin ise eyvallah 12 eylül alkışlayanlar nasıl ona karşı olurlar ah güzelliğinden eser kalmayan memleketim